30 yıl önce Hindutva grupları Babri Camii'ni yıktığında Hindistan siyaseti ciddi bir değişim geçirdi.

Hindutva’nın Babri Camii üzerindeki iddiası, Hindutva grupları tarafından yıkılmasından bu yana geçen 30 yılda olduğu gibi bölücü ve siyasi açıdan tartışma yaratmaya devam ediyor.

6 Aralık Hindutva projesinin ülkenin siyasi sahnesine çıktığı gündü, Babri Camii'nin yıkılması Hindistan siyasetini ve Hindistan Müslüman kimliğini sonsuza dek değiştirdi.

Hindutva, 6 Aralık'ı Hindistan'ın kamusal söyleminde Hindu üstünlükçülerinin toplumu ve azınlık topluluklarının yaşamını şekillendirmeye başladığı heyecan verici bir dönüm noktası olarak yüceltmektedir.

O dönemde Kongre hükümeti iki marjinal Müslüman grubu da yasaklamıştı.

Babri Camii'nin yıkılması orantısız bir şekilde pek çok Hinduyu, özellikle de üst tabakayı ve üniversite mezunu kentli orta sınıfı Hindutva ideolojisine çekmiştir. Ve bugün bu kesimler BJP'nin seçmen tabanının çekirdeğini oluşturmaya halen devam ediyorlar.

Yıkımın ardından gelişen toplumsal şiddet, on yıllar boyunca, birbirinden net bir şekilde ayrılmış mahallelerdeki toplulukların mekânsal ve sosyal ayrımını derinleştirdi.

Bir diğer önemli değişim de "alternatif gerçekler" oldu ve Hindutva çevrelerinde on yıllardır gelişen "efsane yaratma" doğru tarihin meşru bir biçimi olarak kabul edilmeye başlandı.

Ajay Singh Bisth, 1992 yılında Garhwal Üniversitesi'nde 20 yaşında bir matematik öğrencisiydi ve henüz Uttar Pradesh Başbakanı Yogi Adityanath değildi.

Bu, Bharatiya Janata Partisi (BJP) ve Sangh Parivar'ın (Hindutva gruplarına bir aile olarak bakınız) birleşik enerjisinin sonucudur. Her ikisi de toplumsal kimlik siyasetini yeniden tanımlayan 6 Aralık'tan esinlenmiştir- din birincil ölçü olarak kastın yerini almıştır.

Beş yıl öncesine ait yukarıdaki fotoğraf, Hindistan siyasetini değiştiren olayın korkunç bir hatırlatıcısıydı, ancak bugün böyle bir şeyi halka göstermek bile imkânsız.

Bu aynı zamanda Hindistan Ulusal Kongresi'nin imajını sonsuza kadar değiştiren önemli bir olaydır.

Müslümanlarla birlikte Kongre Partisi de liderleri tarafından yürütülen Babri Camii politikasının acısını çekmektedir. Rajiv Gandhi kapalı camiye putların yerleştirilmesine izin vermeseydi, PV Narsimha Rao, Babri camisine saldırı planını hazırlayan Hindutva toplantısının güvenliğini sağlamamış olsaydı, işler hem Müslümanlar hem de Kongre için farklı bir şekilde sonuçlanabilirdi.

Sorumluluk Reddi: Burada ifade edilen görüşler orijinal yazarlara aittir ve 12ummah.com'un yönetimi, komitesi, bağışçıları veya diğer ortakları tarafından temsil edilmesi, yansıtılması ya da onaylanması gerekmemektedir.

Source:  DW    |     The Wire    |   Wikipedia

عربي    |    English